yazarak çalışmak

bir dersin notları okunamayacak kadar sıkıcı olduğunda işe yarayan bir yöntem. konuları özetleme çabası insanın gözü sayfadayken kafasının başka yere gitmesini engelleyebiliyor.
(14.04.2010 00:03)

electric blanket

amanda palmer'ın turne otobüsünde üşümesi sonucu ortaya çıkan, jason webley ile birlikte yazılmış sevimli şarkı. sözlerini bulamadım ve dinleye dinleye yazmaya üşeniyorum, o yüzden video vermekle yetineceğim.


(12.04.2010 22:23)

elektrikli battaniye

(bkz: electric blanket)
(12.04.2010 22:16)

voltaire

birçoğu fantastik öğeler(canavarlar, zombiler, hayaletler vs.) içeren, çok şen şarkılar yazan, küba asıllı amerikalı müzisyen, çizgi roman yazarı ve görsel sanatlar hocası, keşfedilesi insan; star trek hayranı(banned on vulcan albümü sırf seriye dair şarkılardan oluşur), bilimkurgu, çizgi roman, fantastik edebiyat toplantılarının(convention) gülü; toplantı toplantı gezip, çalıp söyleyip, kendi tasarladığı garip garip oyuncaklar satan zıpır ve yetenekli gotik bir abi.
(12.04.2010 02:02)

raven s land

the devil's bris albümünden hoş bir voltaire şarkısı.

raven's land upon her hair
clouds adrift on her skin
a smile that tugs upon my soul
and whispers gently in my ear.
eyes of honey look me down
lips like roses line her mouth
steely arrows in the air
are wilted flowers at her toes
and if you ask me how i know
what she looks like, i will tell you,
"she left yesterday."
wyes are east and lips are west
pulls my head against her breast.
logic, north and lust is south,
pulls my fingers to her mouth
legs are firm as canyon walls
from leaping high above the moon.
when she drifts down on the air,
the ground can't wait to kiss her toes.
(12.04.2010 01:43)

the raven

(bkz: raven's land)
(12.04.2010 01:40)

çene ishaline tutulmak

karşıdaki dinliyor mu, uyudu kaldı mı, sıkıntıdan çatladı mı diye bakamadan, telaşla, sürekli konuşma halidir. çoğu insanda, uykusuzluk, yorgunluk, gerginlik, sarhoşluk, fazla yalnız kalmak gibi faktörler yüzünden ortaya çıkan geçici bir rahatsızlık olmakla birlikte, bazı bünyelerde kroniktir. geçici olarak ortaya çıktığı durumlarda çene ishaline tutulmuş kişiye "bi sus, ölücem şimdi!" denilerek sorun ortadan kaldırılabilir, fakat bu yöntem bazı kronik vakalarda alınganlık, kırılma, küsme gibi yan etkiler ortaya çıkarabilir.
(12.04.2010 00:58)

i google you

amanda palmer'ın besteleyip icra ettiği, sözleri neil gaiman'a ait pek matrak bir şarkı.

i google you
late at night when i don't know what to do
i find photos
you've forgotten
you were in
put up by your friends

i google you
when the day is done and everything is through
i read your journal
that you kept
that month in france
i've watched you dance

and i'm pleased your name is practically unique
it's only you and
a would-be phd from chesapeake
who writes papers on
the structure of the sun
i've read each one

i know that i
should let you fade
but there's that box
and there's your name
somehow it never makes the pain
grow less or fade or disappear
i think that i should save my soul and
i should crawl back in my hole
but it's too easy just to fold
and type your name again
i fear
i google you
whenever i'm alone and feeling blue
and each scrap of information
that i gather
says you've found somebody new
and it really shouldn't matter
ought to blow up my computer
but instead...
i google you


(11.04.2010 19:50)

googlelamak

(bkz: i google you)
(11.04.2010 19:38)

tanıma oy verirken yorum yapma sorunsalı

"tanıma oy verirken yorum yapma zorunluluğu" olsa sanki daha hoş olacak başlıkmış; bu bir sorunsal değil zira.
(11.04.2010 19:22)

kadınlar ne ister

bu sorunun cevaplanmazlığı ve cevaplanmasının gereksizliği leonard cohen'e i'm your man şarkısını yazdırmıştır. valla bana sorulacak olursa da her kadın o şarkı cohen'den kendisine gelsin ister; istemezse de istemelidir.
(11.04.2010 19:11)

how blue can you get

why i sing the blues albümünden şahane bir b.b. king şarkısı, blues brothers 2000 filminde de yer almaktadır.


been downhearted baby
ever since the day we met
i've been downhearted baby
ever since the day we met
our love is nothin' but the blues
baby how blue can you get

my love is like a fire
your love is like a cigaret
my love is like a fire
but baby yours is like a cigaret
i watch you step down on it baby and crush it
tell me how, tell me how, how blue can you get

you're evil when i'm with you
and you're jealous when we're apart
yes you're evil when i'm with you baby
lord have mercy, you're jealous when we're apart
how blue can you get
hey that's a writing in my heart

i gave you a brand new ford
and you just said i want a cadillac
i bought you a ten dollar dinner
you said thanks for the snack
i let you live in my penthouse
you said it was just a shack
i gave you seven children
and now you wanna give 'em back

i've been downhearted baby
ever since the day we met
our love is nothin' but the blues
baby how blue can you get
(22.03.2009 23:40)

bb king

(bkz: how blue can you get)
(22.03.2009 23:36)

seçim otobüsü

hizmet vaadinde bulunmak için kullanılan, yedi mahalleyi ayağa kaldıracak patırtılarıyla hedef kitlelerinde huzur neyim bırakmayan ironik araçlar. camdan "hastası olan var, yaşlısı olan var, küçük çocuğu olan var; utanmıyor musunuz dangırdamaya?!" diye bağırma isteğim bana günden güne anneme benzemekte olduğumu hatırlatıyor, daha da huzursuzlanıyorum.
(22.03.2009 23:27)

tam zamanı

(bkz: step in time)*
*
(18.02.2009 21:01)

sayfa: 1-2-3...-24

---

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.